| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | impinge on f. | etkilemek | ||
|
This issue does not impinge on just one type of legislation. Bu konu sadece tek bir mevzuat türünü etkilememektedir. More Sentences |
||||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | impinge on f. | etkilemek | ||
|
I confirm to the House considerations of that kind never impinge on a decision in relation to food safety. Bu tür düşüncelerin gıda güvenliği ile ilgili bir kararı asla etkilemeyeceğini Meclis'e teyit ederim. More Sentences |
||||
| General | ||||
| Genel | impinge on f. | -e çarpmak | ||
| Genel | impinge on f. | çatmak | ||
| Genel | impinge on f. | tecavüz etmek | ||
| Genel | impinge on f. | -i etkilemek | ||
| Phrasals | ||||
| Öbek Fiiller | impinge on f. | çarpışmak | ||
| İngilizce | Türkçe | |
|---|---|---|
| Phrasals | ||
| Öbek Fiiller | impinge on someone or something f. | birini/bir şeyi etkilemek |
| Öbek Fiiller | impinge on someone or something f. | birini/bir şeyi engellemek |
| Öbek Fiiller | impinge on someone or something f. | birine/bir şeye dokunmak |
| Öbek Fiiller | impinge on someone or something f. | birine/bir şeye karışmak |
| Öbek Fiiller | impinge on someone or something f. | birine/bir şeye müdahale etmek |
| Öbek Fiiller | impinge on something f. | bir şeye burnunu sokmak |
| Öbek Fiiller | impinge on something f. | bir şeyi ihlal etmek |
| Öbek Fiiller | impinge on something f. | bir şeye vurmak |
| Öbek Fiiller | impinge on something f. | bir şeye çarpmak |
